PARMAKLARIM
Biz, (Parmaklar sallanır.)
Okula gidiyoruz. (Eller dizlere vurulur.)
Biz , (10 parmak sallanır.)
Eve gidiyoruz. (Ayaklar yere vurulur.)
Biz, (10 parmak sallanır.)
Çok mutluyuz. (Alkışlanır.)
OKULUM (şiir)
Okulumu çok severim.
Her sabah erkenden uyanıp,
Okuluma gider, sınıfıma girerim.
Çeşit çeşit köşeler, oyuncaklar var.
Bilseniz daha neler neler var.
Güler yüzlü güzel öğretmenimde var.
OKUL VAKTİ
Kalk artık sabah oldu Sürü gitti ovaya Sütçü köşeyi döndü
Her taraf sesle doldu Kuşlar uçtu havaya Bütün lambalar söndü
Güneş doğdu, ufuk açtı Karanlıklar uzaklaştı Uykunun da keyfi kaçtı
Okul vakti yaklaştı Okul vakti yaklaştı Okul vakti yaklaştı.
ilk gün hikayesi
CAN: Okulum çok güzel, – Arkadaşlarım çok iyi. – Öğretmenim bana – Güzel şeyler öğretti. – Lay lay lay lay
MEHMET: Can, ne güzel bir şarkı bu. Bunu sana kim öğretti?
CAN: Öğretmenim okulda öğretti.
MEHMET: Okula gitmeyi çok mu seviyorsun, hiç ağlamıyor musun?
CAN: Neden ağlayayım ki. Okulda ağlanacak ne var ki?
MEHMET: Şey… Ağlanmaz tabi ki.
CAN: Mehmet sen okula yazılmadın mı? Ben senin anaokuluna yazıldığını duymuştum.
MEHMET: Yazılmıştım; ama artık gitmiyorum.
CAN: Neden gitmiyorsun?
MEHMET: Çünkü okula gittiğim zaman annemi özledim; çok uykum geldi ve sonra…
CAN: Yoksa ağladın mı?
MEHMET: Evet ağladım, annemden ayrı kalamadım.
CAN: Biliyor musun Mehmet, ben okula başladığım zaman hiç ağlamamıştım; hala da ağlamıyorum. Öğretmenim, bize çok güzel şarkılar öğretti; oyunlar oynattı. Üstelik ağlamadığım için beni alkışlattı.
MEHMET: Sen anneni hiç sevmiyor musun?
CAN: Hem de çok seviyorum.
MEHMET: Sevseydin ondan ayrılamazdın.
CAN: Annemi çok seviyorum, özlüyorum; ama okuldan çıkınca yine ona kavuşuyorum.
MEHMET: Ben de çok seviyorum annemi, o yüzden okula gidemiyorum.
CAN: Okuldan eve geldiğim zaman öğrendiğim şarkıları, tekerlemeleri anneme söylüyorum; annem de çok mutlu oluyor.
MEHMET: Okulda neler yapıyorsun, bana da söyler misin?
CAN: Resim yapıyoruz, oyuncaklarla oynuyoruz; şarkılar söyleyip, tekerlemeler öğreniyoruz. pek çok çalışmalar yapıyoruz.
MEHMET: Bana bir tekerleme söyler misin?
CAN: Tabi ki söylerim, başlıyorum.
Zıp zıp zıp, zıplayan top? Neredesin minik top, oradasın, şuradasın, işte bak, tam buradasın.
MEHMET: Çok güzel bir tekerleme.
CAN: Benim sana öğretmemle olmaz, bence sende okula gitmelisin.
MEHMET: Haklısın Can, ben de çok arkadaşım olsun istiyorum; senin gibi birçok güzel şarkılar öğrenmek istiyorum. Can, ben eve gidip anneme okula gitmek istediğimi söyleyeceğim.
CAN: Anneni çok mutlu edeceksin.
MEHMET: Ben de sana öğrendiğim şarkıları söyleyeceğim Can. Şimdilik hoşça kal.
CAN: Hoşça kalın arkadaşım.
Mehmet okula başladığı gün hiç ağlamadı; öğrendiği her şeyi annesine, Can’a anlattı. Mehmet, artık çok mutlu bir çocuktu.
OKULUM
Okulun çatısı var (İki el birleştirilerek çatı hareketi yapılır)
İçinde mini mini çocuklar (Ellerin parmakları yukarı doğru hareket ettirilir)
Başlarında öğretmen (Başparmak gösterilir)
Yanında öğrenciler (Diğer parmaklar gösterilir)
Birlikte bahçeye çıktılar (Parmaklarla yürüme hareketi yapılır)
okul şarkısı
Okula başladık heya okula başladık Okulu sevdiren heya yaşamı sevdiren
Sevgili öğretmenim günaydın size Resmi sevdiren, müziği sevdiren
Sevgili arkadaşlar günaydın size Derslerimiz pek güzel çalışmak güzel
OKULUM
Okulun çatısı var (İki el birleştirilerek çatı hareketi yapılır)
İçinde mini mini çocuklar (Ellerin parmakları yukarı doğru hareket ettirilir)
Başlarında öğretmen (Başparmak gösterilir)
Yanında öğrenciler (Diğer parmaklar gösterilir)
Birlikte bahçeye çıktılar (Parmaklarla yürüme hareketi yapılır)
İYİ Kİ OKUL VAR
Okulların açılmasına çok az kalmıştı. Cenk o yıl anasınıfına başlayacaktı. Ama Cenk okula gitmek istemiyordu. Annesi ve babası Cenk’in gideceği okulu önceden görmesinin iyi olacağını düşünerek, onu okula götürmeye karar verdiler.
Ertesi gün Cenk ile babası anaokuluna gittiler. Babası müdür öğretmene kendini ve Cenk’i tanıttı. ‘Biz bugün sizlerle tanışmaya geldik. Cenk bu sene anasınıfına başlayacak’ dedi. Ama Cenk, müdür öğretmene okula gelmek istemediğini söyledi. Müdür öğretmen, ‘Cenk, hadi sana önce okulumuzu, sonra da sınıfını gezdireyim’ dedi. Cenk okulu gezerken çok güzel olduğunu düşündü, ama yine de okula gelmek istemiyordu. Cenk sınıfına gelmişti. Öğretmeni ile tanıştı. Öğretmeninin adı Nuray’dı. Babası öğretmeninden alınması gereken eşyaların listesini aldı. Öğretmeni Cenk’e ‘İlk hafta annen veya baban sınıfta seninle durabilir’ dedi. Cenk bunu duyunca rahatlamıştı ve okula gelmeye karar verdi. Ertesi gün, Cenk annesi ve babası ile beraber okul alışverişine çıktı. Cenk’e beslenme çantası, okul ayakkabısı ve önlük aldılar. Kırtasiyeden de boya, yapıştırıcı, renkli kağıt gibi malzemeleri aldılar. Cenk eve geldiğinde annesi ile beraber çantasını hazırladı. Nihayet Cenk’in okula gideceği gün gelmişti. Cenk annesi ile okula gitti. Sınıfın önüne geldiklerinde onları Cenk’in öğretmeni karşıladı. Nuray öğretmen, ‘Merhaba Cenk hoş geldin’ dedi. Cenk de ‘Merhaba öğretmenim’ dedi ama, annesinin elini bırakmıyordu. Nuray öğretmende gülümseyerek ‘Annen de sınıfa girebilir’ dedi. Annesi ile sınıfa girdiler. Cenk yeni arkadaşlarıyla tanıştı, öğretmeniyle beraber oyunlar oynadı. Gerçekten çok eğleniyordu. Daha akşam olmamıştı ama annesine artık ihtiyacı olmadığını fark etti ve bunu annesine söyledi. Annesi ‘Cenk’çiğim, o zaman ben seni saat beşte almaya gelirim’ dedi ve Cenk’i öperek ayrıldı. Cenk annesini uğurladıktan sonra arkadaşlarıyla oynamaya devam etti. Okulda yeni arkadaşlar edinmişti. Okula gelmek istememesinin ne kadar yersiz olduğunu ve evde olsaydı canının nasıl sıkılacağını düşündü. Okulda çok güzel vakit geçiriyordu. Saat beş olmuştu ve annesi onu almaya gelmişti. Cenk annesini görünce ‘Biraz daha kalsam olmaz mı?’ diye sordu. Öğretmeni ‘Okulu çok seveceğini biliyordum. Haydi, anneni bekletmeyelim, yarın yine bekliyorum’ dedi. Cenk öğretmeni ve arkadaşlarına iyi akşamlar dileyerek annesi ile birlikte okuldan ayrıldı
Kalk artık sabah oldu, gün doğdu / Artık uyan, geç oldu. / Güneş çıktı ufuk açtı / Okul vakti yaklaştı. / Sütçü köşeyi döndü,
Bütün lambalar söndü / Karanlıklar uzaklaştı. / Okul vakti yaklaştı. / Sürü gitti ovaya, / Kuşlar uçtu havaya,
Uykunun da tadı kaçtı / Okul vakti yaklaştı.
alıntıdır
